“`html
Afrika’nın Kölelik Tazminatı Talebi: Howard-Hassmann’ın Değerlendirmeleri
25 Mart’ta düzenlenen Uluslararası Kölelik ve Transatlantik Köle Ticareti Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle, Afrika ülkelerinin köle ticareti sebebiyle talep ettiği tazminat konusunda bir konuşma yapan Howard-Hassmann, önemli bilgiler paylaştı.
Howard-Hassmann, Afrika’nın köle ticaretiyle ilgili olarak üç ana tazminat biçimini belirtti: “Bunlar arasında uzlaşma komisyonları, özür dileme ve mali tazminatlar bulunuyor. Ancak Afrika’nın beklentilerinin çoğunun sınırlı sembolik mali tazminatlarla sınırlı kalacağını düşünüyorum. Ben kendi araştırmamda köle ticaretiyle ilgili anıtların, müzelerin ve eğitim programlarının desteklenmesi için mali tazminatlar önermekteyim.” ifadelerini kullandı.
“Afrika’ya Tazminatlar” adlı kitabın yazarı olarak Howard-Hassmann, bazı Avrupa ülkelerinin köle ticaretinin kabulü ve özür dileme yönünde adımlar attığını belirtti. Ancak Avrupa Birliği’nden henüz resmi bir özür talebinin gelmediğini, ABD’nin ise Trump yönetimi sebebiyle bu konuda sıfır ilerleme kaydedeceğini ifade etti. Biden döneminde bile ABD’nin bu konuda adım atmasının sorunlu olacağının altını çizdi.
Bunun yanı sıra, ABD’nin önce kendi kölelik mirası ile yüzleşmesi gerektiğini vurgulayarak, ülkede tazminat ödeneğine dair desteğin oldukça sınırlı olduğunu belirtti. Biden yönetimi döneminde bu konuyu ele almak için bir komisyon kurulduğunu ancak Trump döneminde bu süreçte bir ilerleme beklemenin gerçekçi olmadığını hatırlattı.
Howard-Hassmann, ABD’de özel kuruluşların, özellikle bankalar ve üniversitelerin tazminat talebinde bulunduğunu belirtirken, devlet düzeyinde sürecin karmaşıklığından bahsetti. “Afrikalı Amerikalılara tazminat nasıl ödenebilir? Sadece köle asıllı bireylere mi yoksa tamamına mı? Amerika Birleşik Devletleri, Afrikalı Amerikalılara bu anlamda bir tazminat ödemezken, Afrika’ya da ödeme yapacağını düşünmüyorum.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
– “Köle Ticareti, Afrika’nın Gelişmişliğini Etkileyen Faktörlerden Biri”
Afrika’nın gelişmemişliğinin sebeplerinden biri olarak transatlantik köle ticaretine dikkat çeken Howard-Hassmann, “Bazı tarihçiler, nüfusun azalmasından kaynaklanan sorunların, özellikle tarım için gerekli iş gücünü etkilediğini iddia ediyor. Bu durum, tarımsal üretimin sağlanmasını zorlaştırıyor.”
Howard-Hassmann, köle ticareti ile sömürgeciliğin Afrika’nın gelişiminde önemli bir rol oynadığını ancak Batı’nın bu durumlardan gelişmesinin sağlandığını savunmanın doğru olmadığını belirtti. Afrika’nın, Avrupa ülkeleriyle benzer bir gelişim sürecine girip giremeyeceği üzerine belirsizliklerin olduğunu dile getirdi. Ayrıca, birçok Afrika ülkesinin bağımsızlık sonrası dönemde diktatörlükler, iç savaşlar ve yolsuzluklarla mücadele ettiğini hatırlatarak, kalkınmada geçmişle birlikte 1960 sonrası yönetimlerin de sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Howard-Hassmann, kölelik tazminatı tartışmalarında genelde Yahudi Soykırımı ve Japon-Amerikalıların tazminatlarının örnek alındığını fakat bu benzerliklerin sınırlı kaldığını belirtti. “Holokost’un failleri netti; suçlu Nazi rejimiydi. Kurbanlar ise net bir şekilde belirlenmişti ve aralarında hala hayatta olanlar bulunmaktaydı. Bu durum, tarihsel hafızanın içerisinde yaşamaktaydı. Öte yandan, köle ticaretinin kurbanlarını tespit etmek çok daha karmaşık.”
Africa köle ticaretinin kurbanlarını belirlemenin zorluğuna dikkat çeken Howard-Hassmann, transatlantik köle ticaretinin 1807’de İngiltere’de, 1808’de ise ABD’de yasaklanmasına rağmen Brezilya’nın 1868 yılına kadar köle ithalatına devam ettiğini belirtti. Brezilya’nın bu süreçteki sayısının ABD’nin rakamlarının çok üzerinde olduğunu vurguladı.
– “Afrika Birliği, Tazminat Talepleri İçin Yeterli Güce Sahip Mi?”
Howard-Hassmann, Afrika Birliği’nin kölelik tazminatı taleplerini ikna edecek siyasi ve ekonomik güce sahip olup olmadığını sorguladı. Fransa’nın Cezayir komisyonu ve İngiltere’nin anma projelerinin çoğunun iç politik baskılardan kaynaklandığını belirtti. Bunun, Afrika Birliği’nin etkisinden çok, ülkelerin kendi iç tartışmalarının bir sonucu olduğunu vurguladı.
Howard-Hassmann, Afrika Birliği’nin uzlaşma komisyonları yerine Batılı ülkelerin gerçekten mali yardım sağlaması için neler yapabileceği hakkında yorum yaparak, şunları söyledi: “Güney Afrika, ABD’ye tazminat talep edilirse, İsrail’e karşı açılan soykırım davasının geri çekilmesi teklifinde bulunabilir; ancak Trump gibi bir başkan döneminde bu durumun başarısız olması muhtemeldir. Nihayetinde tazminat mücadelesi bir güç meselesidir. Büyük miktarlarda talepte bulunduğunuzda, bu güce sahip olmalısınız. Tüm Afrika kıtası, ABD ve AB gibi güçlere karşı halen oldukça zayıf kalmaktadır.”
Howard-Hassmann, Afrikalıların Batı’ya olan güvensizliğinin yalnızca kölelik tarihinden değil, günümüzdeki uluslararası ticaret ve borç krizleri gibi sorunlardan kaynaklandığını da belirtti. Batılı ülkelerin resmi özürler dilemesi ve sembolik tazminatlar ödemesi durumunda bu güvenin kısmen tazmin edilebileceğini, ancak mevcut durumda Afrikalıların Batı’ya güvenmek için yeterli neden göremediğinin altını çizdi.
Howard-Hassmann, Afrikalıların geçmişte yaşadığı travmaların ve adaletsizlik hissinin tanınması gerektiğini vurgulayarak, kölelik geçmişinin yarattığı moral yükün derin bir adaletsizlik duygu yarattığını ifade etti. Maddi yardımların yetersiz olduğunu, geçmişle yüzleşilmesi gerektiğini belirtti.
“12 Milyon Canın Bedeli”
Kanadalı Profesör Rhoda Howard-Hassmann, Afrikalı liderlerin, 15. ile 19. yüzyıllar arasında Avrupalı tüccarlar tarafından kaçırılan ve köle olarak satılan 12 milyondan fazla Afrikalının haklarının teslim edilmesi noktasında tazminat taleplerinin hâlâ güçlüklerle karşılaştığını vurguladı.
“`
More Stories
Ekrem İmamoğlu’nun yerine kim geçecek? (Adaylar Nuri Aslan ve Zeynel Abidin Okul)
Kolon Kanseri Nedir , Nasıl Tedavi Edilir?
Kolon Kanseri Tedavisi